Müteahhitler Birliği’nden “zihniyet değişimi” çağrısı
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) raporunda, “yapı stokunda dönüşümden daha fazla kaçınamayacağı ortaya çıkan Türkiye’nin aynı zamanda zihniyette değişime ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçtiği” belirtildi.
TMB), İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Nisan 2023 sayısı yayımlandı. “Deprem Felaketinin Acıları İçinde Seçim Süreci” başlıklı analizde, küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler değerlendirildi.
Raporda, Kahramanmaraş merkezli olarak yaşanan depremlerin, Türkiye’de yaşanan acı tecrübelere rağmen depreme karşı yeterli önlemin alınmamış olduğunu ve dayanıksız yapı üretiminin yaygınlığına dikkat çekilerek, “Ortaya çıkan yaklaşık 230 milyon tonluk enkaz, boyutu itibarıyla Erciyes Dağı’nın büyüklüğü ile kıyaslanmıştır. Yıkılan binalar ve yitirilen canlar, doğal afet risklerini ve zemin şartlarını dikkate alan kentsel planlamanın, yetkin mühendisliğin, projeye uygun imalatın, doğru ve kaliteli malzeme kullanımı ile yapım faaliyetleri denetiminin hayati önemini ortaya koymaktadır” denildi.
“İmar affı gündemden çıkarılmalı”
Deprem bölgesinde inceleme yapan teknik ekiplerin yapı hasarlarıyla ilgili tespitlerine yer verilen İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nda, şunlara yer veriliyor:
“Öncelikle 2019 yılında yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterliklerine göre sınıflandırılması için çıkarılan Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik, yurt çapında etkin ve taviz verilmeden uygulanmalıdır. Sektörde denetim sistemi mekanizmaları mutlaka güçlendirilmelidir. Süreçte sorumluluğun çok taraflı olduğu gerçeği kabul edilerek, ülkenin gündeminden imar affı ve benzeri uygulamalar tümden çıkarılmalı; aksine, müeyyidelerin caydırıcı olması sağlanmalıdır.”
Kentsel planlamanın önemi
Raporda, deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmalarının planlı ve denetimli biçimde yürütülmesi önemli iken ülke genelinde yapıların depreme dayanıklı biçimde dönüşümden geçirilmesine duyulan ihtiyacın da büyük olduğu belirtildi.
Yapılaşmanın ilk aşaması olan kentsel planlamanın önemini ortaya çıkardığı ifade edilen raporda, “Bu nedenle, zemin şartlarını dikkate alan imar planları ve yapı şartnameleri hazırlanması, olası imar aflarına güvenen kaçak yapılaşmanın önlenmesi, yüksek riskli yapı stoku için etkin kentsel dönüşüm politikaları geliştirilmesi gerekmektedir” denildi.
Dönüşüm için kapsamlı finansal çözümler
1999 Marmara Depremi öncesi şartnamelerle yapılmış çok büyük yapı stokunun bulunuyor olması nedeniyle “afet odaklı” yaklaşımla kentsel dönüşüm adımlarının hızlandırılması istenen raporda, aynı zamanda bu hayati sürecin vatandaşın inisiyatifine bırakılmadan başlatılıp sonuçlandırılması ve güvensiz yapıların hızla tahliye edilerek dönüşümün devletin desteğiyle gerçekleştirilmesigerektiği belirtildi.
Raporda, ekonomik gelişmeler neticesinde düşen alım gücü ve içinde bulunulan enflasyonist ortamın toplumun geniş kesimleri için krediye erişimde büyük engel teşkil ettiği de belirtilerek, ülke genelindeki kentsel dönüşüm konusunda sadece İstanbul’daki ihtiyacın bile kapsamlı finansal çözümler gerektirdiği kaydedildi.
Hayati unsur olan yapı güvenliğinin sağlanması için inşaat sektörünün kontrollü biçimde gelişmesinin önemli olduğu belirten raporda, “Sektör sağlıklı biçimde yapılanmadan ülkemizin kalkınma hedeflerinin sürdürülmesi de mümkün değildir” değerlendirmesine yer verildi.
2023’ün ilk çeyreğinde durum
Raporda yer alan, yılın ilk çeyreğinde inşaat sektörüne ilişkin değerlendirmeler de satırbaşlarıyla şöyle:
“-İnşaat sektörü 2018-2019 döneminden bu yana iç ve dış ekonomik gelişmelerin etkisiyle küçülmektedir. 2022 yılında daralmanın hızlandığı inşaat faaliyetleri, yılın ilk üç çeyrek döneminde yıllık bazda sırasıyla yüzde 7,5, yüzde 10,7 ve yüzde 15 oranlarında küçülmüştür.”
“- Sektör, aralıksız olarak son 5 çeyrek dönemdir süren daralmadan sonra yılın son çeyreğinde yüzde 2 büyüme kaydetmiştir.”
“-Sektörün öne çıkan girdilerindeki maliyet artışı geçtiğimiz yıl da devam etmiş Mart 2022 – 2023 dönemi itibarıyla ise yıllık fiyat artışları öne çıkan seçilmiş girdilerden hazır betonda yüzde 92 ve çimentoda yüzde 88 olmuştur. TÜİK İnşaat Maliyet Endeksi, Şubat 2023’te yıllık bazda yüzde 72,4 ve aylık bazda da yüzde 2,1 yükselmiştir.”
“-İnşaat sektörünün talebe paralel konut üretimini sağlayabilmesi için sektörün kamu projelerinde yaşadığı sorunların giderilmesi gerekli görülmektedir.”
“-TMB tarafından bu müteahhitlere tek seferlik sicil affı getirilmesi yoluyla yasaklarının kaldırılması konusunda hükümete çağrıda bulunulmaktadır.”
“-Halihazırda ülkemizde her yıl 800-850 bin konuta ihtiyaç duyulurken, sektörde yaşanan sorunlarla (yüksek arsa maliyetleri ve inşaat malzemesi fiyatlarındaki artışlar gibi) birlikte arz tarafında bir süredir gerileme yaşanmaktadır.”
Yurtdışında 4,1 milyar dolarlık proje
“-Ocak-Mart 2023 dönemi itibarıyla Türk inşaat sektörü yurt dışında 4,1 milyar ABD Doları tutarında 52 proje üstlenilmiştir. Böylece sektörün ilk kez 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyü büyüklüğü, 133 ülkede üstlenilen 11 bin 700 projeyle toplam 477 milyar ABD Doları olmuştur.”
“-Rusya-Ukrayna savaşının Türk yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde yarattığı kayıp sürerken, Türk müteahhitler için yeniden açılan Körfez pazarında özellikle Suudi Arabistan’a yönelik çalışmalar geçtiğimiz çeyrek dönemde hız kazanmıştır.”
“-Sektörün öne çıkan pazarlarından olan ancak güvenlik sorunları henüz geride bırakılamayan Irak’a bir müteahhitlik heyeti ziyareti düzenlenmesi de gündemde yer almaktadır.”
“-Bu yıl dünya ekonomisindeki ivme kaybıyla ülkelerdeki nakit açığının, küresel altyapı yatırımlarını sınırlandırması beklenmektedir.”
“-Avrupa ülkelerinde savaşla birlikte ve Avrupa Yeşil Mutabakat kapsamında enerji yatırımları ile renovasyon projelerinden sektör için yeni fırsatlar oluşabilecektir.”