Ankara’da hekimler ve sağlık çalışanlarını temsil eden 21 sivil toplum kuruluşu etki alanlarını genişletmek ve ortak eylemsellikte buluşmak için ‘Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele’ (SABİM) Platformu’nu kurdu. 22 Temmuz’da SABİM’in yol haritasını açıklamak ve kamuoyuna anlatmak üzere Ankara’da bir basın açıklaması yapan SABİM yetkilileri, ‘Yetkili olmak için etkili sendikalarda buluşalım’ sloganıyla yola çıktıklarını vurguladı.
Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sendikalı olmasının önemine değinen Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Ankara’da 19 sendika ve 2 aile hekimliği federasyonu olarak teşkiline hazırlandığımız Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu’nu kurarak basın açıklaması yaptık. Ana başlıklarımız şiddetin önlenmesi, mali haklar, özlük hakları, çalışma koşulları ve liyakat… Aslında sık sık gündeme getirdiğimiz konular ana başlığımız oldu. Yıllardır kamu emekçileri hak ettiği özlük haklarına, mali haklarına bir türlü erişememekte, şiddetin mobbingin ve değersizleştirilmenin hüküm sürdüğü bir hikayede maalesef ezilmekte. Haklarını savunmak üzere devrettikleri yetkili ama etkisiz yapılar tarafından hak etmedikleri durumlara maruz bırakılmaktadır. Yetkili sendikanın toplu sözleşme öncesi açıkladığı talepleri de bizlerin ne kadar haklı olduğunu ve Ankara’da bu platformun oluşmasının önemini bize gösterdi” dedi.
Ankara’da sağlık ve sosyal hizmet kolunda 19 sendika ve 2 federasyonun nasıl bir araya geldiği konusunda Akarken, “Saha, zaten eylem istiyordu. Bize de sahanın talebi doğrultusunda hareket etme sorumluluğu doğmuştu. Eylem ve bir arada olmamız sahada çok ilgi uyandırdı. Çok güzel geri dönüşler oldu. Biz, 19 sendika ve 2 aile hekimliği federasyonu üyelerimize verdiğimiz sözleri yerine getirmeye hazırız. Emekçi hakkını istiyor artık” diye konuştu.
Bu güç birliğinin sağlık emekçilerine yansıması konusunda SAHİM-SEN Başkanı Akarken şunları söyledi, “Bu birliktelikle sağlık ordusunun bir bütün olduğunu kamu emekçilerinin hakkını savunmak yerine adeta susturucu rolü üstlenen etkisiz yapıların oluşturduğu bloğa karşı emeğin ve dayanışmanın birlikte hareket etmenin, en önemlisi de Kemal Türkler’in bizlere miras bıraktığı ‘’Benim mezarımın başına geldiğinizde şiş ve ağlamış gözlerle gelmeyin, işçilerden iyi haberlerle gelin’’ sözünü iliklerimize kadar hissedip bize önder olan gerçek sendikacılık yapanlardan ders aldığımız gibi Türkiye yüzyılına sendikacılık getireceğiz. Öncelikle devletin kasasından ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin kaldırılması, bunun yerine emekliliğe yansıyan katsayı düzenlemesiyle iyileştirilmeler yapılmasının sağlanmasını hedefliyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’mızın çalışmalarına katkı sağlayarak emekçinin yarına umutla bakmasını sağlayacağız.”
Bu birliktelikle beraber farklı ve özel şeylerin görüleceğini ifade eden Akarken, “1-2 ağustos tarihlerinde sağlık kurum çalışanları iş bırakacak. 1-2 Ağustos’ta ülkemizde oluşacak ideal sistemin en büyük destekçisi olan sağlık ordusu bizler, hastalarımızın nitelikli tedavi olma ve iyileşme hakkını savunduğumuzun vatandaşlarımızın bilmesini istiyoruz. Nitelikli hizmet oluşumu için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil; vatandaşımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Bu enflasyonist ortamda ücretlerin yetmediğini vurgulayan SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken son olarak şunları dile getirdi, “Özellikle bu enflasyonist ortamda ücretler yetmiyor. Memur-SEN’in önerdiği memur zammını kabul etmiyoruz. 22 Temmuz toplantımızda belirttiğim üzere aile hekimliği sistemi değil aile hekimliği uygulamasının idare tarafından yeterli mali ve idari desteğin verilmemesi hususunda sorun yaşanmaktadır. Bilimsel birçok çalışmada aile hekimliği öncesi ve sonrası bağışıklama, bebek ölüm oranı, ana ölüm oranı, doğumda beklenen yaşam süresi, bulaşıcı hastalıklarla mücadele vb birçok gösterge ortadadır. Bu yüzden aile hekimliği uygulaması sağlıklı bir idare ile kişiye yönelik sağlık hizmetleri için idealdir. Bu yüzden bir düzeltme ihtiyacı oluşmuştur. Aile hekimliği uygulaması uluslararası evrensel standartlara ulaştırılmalı, ASM gider ödemeleri tüm ihtiyaçları karşılayacak oranda artırılmalıdır. ASM’ler güvenlikli fiziki koşulları uygun olacak şekilde, apartman altından çıkartılıp kamu tarafından inşa edilmeli, aile hekimlerine teslim edilmelidir. Bu düzenlemeler yapılıncaya kadar ASM’lerin kira ve personel giderleri merkezi bütçeden karşılanmalıdır” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)