Profesyonel Koç, Mindfulness Eğitmeni Gürçin Gökçebağ, son günlerin popüler konularından biri olan ‘Mindfulness’ hakkında bilgi verdi.
Mindfulness, John Kabat-Zinn’e göre, anın içinde bulunduğumuz ana dikkati kasıtlı bir şekilde getirme pratiğidir. Bu nedenle, gelin, başka bir açıdan bakalım.
Mindfulness kavramı benim gözümde aslında iki temel kelime ile anlatılabilir : “farkındalık” ve “feneri”. Peki, bunlar ne anlama geliyor? “Fener” dediğimiz şeyi nerede kullanırız? Gözlerimizin ulaşamadığı veya görmek istemediğimiz yerleri aydınlatmak için.
İşte bu noktada, mindfulness ile gözlerimizin ulaşamadığı veya içsel olarak görmek istemediğimiz yerleri aydınlatmaya başlarız. Eğer uzun süredir kronik bir yorgunlukla başa çıkmak zorunda kaldıysanız, ağrılarınızı hafifletmek istiyorsanız veya sürekli zihinsel döngüler içinde sıkışmış hissediyorsanız, işte tam burada “farkındalık feneri” ile yakından ilgilenmemiz gerekiyor.
Bu aşamada, mindfulness pratiğiyle birlikte sadece o yerlere odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda orada meydana gelen tepkilere de dikkat ederiz. Bir olay gerçekleştiğinde, verdiğimiz tepkinin farkında olmak ve bu tepkiyi değiştirerek özgürleşme fırsatı bulabiliriz.
Mindfulness, aslında bir “uyanış” çağrısıdır. Kendimize, bedenimize, duygularımıza, düşüncelerimize ve çevremize uyanmak anlamına gelir. Sadece uyanık olduğumuzda, çevremizde olup bitenleri fark edebilir ve onları değiştirebiliriz.
Bu yazıda, size bu “farkındalık fenerini” nereye çevireceğinizi ve nasıl kullanacağınızı öğretmeyi amaçlıyorum. Unutmayın ki, kendimize ve çevremize uyanık bir şekilde bakarak, hayatımızda olumlu değişiklikler yapabiliriz. Ben eğitimlerimde Farkındalık Fenerini hem nerelere çevireceğinizi hem de nasıl kullanacağınızı öğretiyorum. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)