DOLAR 34,5253 0.18%
EURO 36,4835 0.35%
ALTIN 2.961,210,90
BITCOIN 33545194,24%
Şanlıurfa
10°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kırmızı eti seviyoruz, ancak yeterince tüketemiyoruz

Kırmızı eti seviyoruz, ancak yeterince tüketemiyoruz

ABONE OL
20 Ekim 2024 20:46
Urfa Haberleri Kırmızı eti seviyoruz, ancak yeterince tüketemiyoruz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kırmızı eti seviyoruz, ancak yeterince tüketemiyoruz

Bir mala olan talebi etkileyen faktörlerden birisi de zevk ve tüketim alışkanlıkları. Türk halkı kırmızı eti çok seviyor, ancak kırmızı ete olan talebini etkileyen en önemli faktörler et fiyatları ve gelir olduğundan sağlıklı bir yaşam için tüketmesi gereken kırmızı et miktarına yeterince erişmede sıkıntı çekiyor.

Gelişmiş ülkelerin kişi başı kırmızı et tüketimiyle kıyaslandığında düşük tüketim gösteren Türk halkı et fiyatları yükseldiğinde ve/veya bu fiyatlar karşısında alım gücü azaldığında daha az kırmızı et tüketiyor.

Et üretiminde belirli dönemlerde yüksek maliyetler, düşük üretim ve artan talep baskısıyla fiyatlar yükseliyor. Kırmızı et fiyatlarının piyasada daha fazla yükselmemesi için ithalat yolu seçiliyor. Piyasada fiyat artışları makul seviyeye gelince ithalat yavaşlıyor veya kesiliyor.

Sektöre yön veren paydaşlar tarafından arz tarafında üretimin artırılmasıyla artan talebin karşılanması daha uygun görülüyor. Çünkü Türkiye hayvansal üretimde önemli bir potansiyeli barındırıyor ve kırmızı ette yeterliliğe diğer bir deyişle gıda güvencesine sahip.

Süt hayvancılığına dayalı besicilik

Türkiye’de kendine has olarak süt hayvancılığına dayalı bir besicilik yapılıyor. Neticede süt fiyatlarının masrafını karşılaması halinde besiciler üretimini sürdürülebiliyor. Çünkü besi materyali olan genç erkek hayvan süt hayvanından geliyor. Bu nedenle kombine veya etçi hayvanlara dayalı bir besicilik önem taşıyor.

Süt ve yem üretiminde en önemli masraf kalemi olan karma yemin hammaddesinin yarısı dışa bağımlı. Mera ve yem bitkileri üretimi de yetersiz olunca masraflar yükseliyor. Bunun karşısında süt fiyatlarının artmadığı durumda damızlık hayvanlar kesiliyor süt üretimi ve bir zaman sonra da et üretimi düşüyor, fiyatlar yükseliyor. Zaten devamlı artan bir talep baskısı da olunca yükselen fiyatlar ithalat yoluyla düşürülmeye çalışılıyor.

Kırmızı et üretim potansiyelinin değerlendirilmesi için daha ucuza hammadde temininde döviz kurlarının istikrara kavuşması, yurtiçi karma yem hammaddesi üretiminin artırılması, mera ıslahı yapılması, meradan daha çok yaralanan küçükbaş hayvancılığının geliştirilmesi ve yem bitkileri üretiminin teşviki, ayrıca süt fiyatlarının da maliyetin üzerinde tespit edilmesi gerekiyor.

Kırmızı et halkın severek tükettiği, sağlık ve gelişim açısından çok önemli temel bir gıda. Bu gıdaya erişimin sağlanması hususunda başta devlet olmak üzere kırmızı et üretimi, pazarlaması ile ilgili her kesimin sorumlu davranması gerekiyor.

Kişi başına 16 kg tüketim

Protein, demir başta olmak üzere mineral maddeler ve B grubu vitaminler nedeniyle oldukça zengin bir besin kaynağı olan kırmızı et, beslenme açısından olmazsa olmaz bir yere sahip.

Özellikle büyüme döneminde et proteinlerinin, et tüketimi yoluyla çocuklar tarafından alınmasında büyük fayda bulunuyor

TÜİK’in 2019 yılı Hanehalkı Tüketim Harcamaları verilerine göre, gıda ve alkolsüz içeceklere yapılan harcamanın 5’te 1’i et, balık ve deniz ürünlerine yapılıyor. Bu rakam vatandaşın kırmızı ete verdiği önemi gösteriyor.

Diğer yandan, Türkiye kişi başı kırmızı et tüketiminde birçok ülkenin düzeyine ulaşamıyor. Et Süt Kurumu verilerine göre Türkiye’de toplam kişi başına 16 kg kırmızı et (sığır ve dana) tüketimi varken bu miktar Uruguay için kişi başına 44 kilogram, ABD için kişi başına 25,6, Arjantin için kişi başına 31,5 kilogram İsrail için kişi başına 27,1 kilogram Avustralya için kişi başına 22 kilogram, Brezilya için kişi başına 18,8 kilogram, Şili için 20,2 kilogram ve Kanada için 17,7 kilogramı buluyor. Yukarıdaki ülkeler ve diğer birçok ülke ayrıca kırmızı et olarak 11,7-21 7 kilogram arasında değişen domuz eti tüketmektedir. AB kişi başına 9 kilogram dana eti,19 kilogram domuz eti tüketiyor.

Fiyat artışına ithalatla çözüm kısa vadeli

Kırmızı et fiyatlarının maliyetten kaynaklanan yüksekliği üretici gelirine yansımıyor. Hatta üretici maliyetini kurtaramadığında üretimden çekiliyor. Azalan arzdan dolayı fiyat yükselmeye devam ediyor. Tüketici de bundan zarar görüyor. Kırmızı et fiyatların yüksekliği orta ve düşük gelir seviyesine sahip kişilerin et tüketimini olumsuz yönde etkiliyor Piyasada et fiyatlarının yüksekliği hükümet açısından enflasyonun yükselmemesi, tüketicinin de ucuz ete erişmesi için önem kazanıyor.

Kırmızı et fiyatının yüksekliği maliyetten kaynaklandığı gibi nüfus ve ortalama kişi başına milli gelir artışına bağlı olarak kırmızı ete talebin artması, diğer yandan üretimin artan bu talebe yetişememesi kırmızı et fiyatlarının yükselmesine neden oluyor.

Nüfus artış hızı son yıllarda Türkiye’de oldukça düşmesine rağmen düzenli 3,6 milyon göçmen ve sığınmacı, sayısı net bilinmeye kaçak göçmen ve yıllık yaklaşık 1,8 milyon ziyaretçi (2023’te yaklaşık 57 milyon ziyaretçinin yıllık ortalama 11,3 geceleme sayısı ile bulunan rakam) kırmızı et talebini artırıyor.

Mera ve yem bitkilerinin yetersiz olduğu, yarısı ithal hammadde ile üretilen karma yeme dayalı bir üretim modeli, süt ve et üretimi maliyetini artırıyor. Döviz kurlarının yükselmesi ve hammadde fiyatlarının artması maliyeti şişiriyor. Bu da karkas et fiyatlarına artış olarak yansıyor.

Türkiye’de kırmızı et üretimine yönelik besicilik süt hayvancılığına dayanıyor. Çünkü besiciliğe esas materyal süt üreticiliğinden geliyor. Artan süt maliyeti karşısında süt fiyatları düşük kalınca zarar eden üreticiler damızlık süt hayvanlarını kesime gönderiyor böylece besiciliğe esas materyal sağlanamıyor, kırmızı et üretimi düşüyor, tüketici fiyatları artıyor. Bu bağlamda süt üretici fiyatları düşük tutulmamalı, sonuçta süt fiyatı düşük kalırken, kırmızı et fiyat artışı yaşanacaktır.

Kırmızı et fiyatlarının piyasada daha fazla yükselmemesi için ithalat yolu seçiliyor. Piyasada fiyat artışları makul seviyeye gelince ithalat yavaşlıyor veya kesiliyor.

2008 ve 2020 yıllarında yaşanan bu durum 2010-2013 döneminde ve 2021-2023 döneminde yapılan canlı hayvan, karkas ve et ithalatıyla üretimde artış sağlanarak perakende et fiyatlarında istikrar yakalanmaya çalışıldı. Kısa vadede etkili olan bu yöntemin yanında önemli bir kırmızı et üretim potansiyeline sahip Türkiye’de uygun politikalarla orta ve uzun vadede üretim artışıyla kırmızı et arzı artırılacak, üretici ve tüketici kazanacak.

Kaynak: Ajans Bizim

En az 10 karakter gerekli