Diyarbakır Barosu, Narin Güran cinayetiyle ilgili esas hakkındaki mütalaaya dair mahkemeye yazılı savunmasını sundu. Savunmada, çelişkili ifadelerden kolluk ihmaline kadar pek çok hususa yer verildi.
Diyarbakır Tavşantepe’de şüpheli şekilde öldürülen Narin Güran cinayetinin sanıklarının yargılanmasına devam ediliyor. Diyarbakır Barosu, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne duruşmalar devam ederken yazılı olarak 48 sayfalık bir savunma sundu. Baro tarafından sunulan savunma dilekçesinde esas hakkındaki mütalaaya dair yer alan ifadelerde, kolluk görevlilerinin soruşturma aşamasındaki ihmallerinden, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde genel olarak Güran Ailesi üyelerinin süreci nasıl yönlendirmeye çalıştıkları ile çelişkili ifadelere değinildi. Diyarbakır Barosu, sanıkların hangi nedenlerle neden cezalandırılması gerektiği anlatıldı.
NARİN DAVASINDA KOLLUK İHMALİ
Baro, kolluk kuvvetlerinin ihmallerine ilişkin, savunma dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Narin’in katledildiği 21 Ağustos 2024 tarihinden itibaren kaybetmenin amaçlandığı 19 günlük süreç içerisinde, kolluk görevlilerinin delillerin kaybedilmesine neden olan ve olayın arka planı, oluş şekli ile faillerin ortaya çıkmasına engel oluşturan ihmallerde bulundukları görülmektedir. Bu durum, soruşturma aşamasında özellikle 21 Ağustos, 8 Eylül 2024 tarihleri arasındaki süreç açısından delillerin kaybettirilmesine sebebiyet verilmiştir ve yaşam hakkı ihlal edilmiştir.”
‘SANIKLAR OLAY ÖRGÜSÜNDE AYNI YERDE’
Narin Güran’ın öldürülmesinde fail olarak yargılananlara ilişkin savunmada, “Gerek evlerden gerekse araçlardan alınan toprak örneklerin fiziksel ve kimyasal benzerlik göstermiş olması sanıkların olay örgüsünde aynı yerlerde bulunmuş olduklarını somut olarak ortaya koymaktadır” denildi.
‘HATA PAYI 2 METRE, MADDİ GERÇEĞİ ETKİLEMİYOR’
Baro, sanıkların mahkemede HTS kayıtlarının gerçeği göstermediği yönündeki açıklamalarının hatalı olduğunu belirterek, raporlara dayandırılan ifadelere atıfla şunları kaydetti: “2 metre ve 1 dakika sapma olabileceği belirtilerek rapordaki hata payı sınırının çizilmesi ve söz konusu sapmaların maddi gerçeğe etki edecek boyutta olmaması, 1 dakika sapmadan kastedilen husus 1 dakikalık mesafe farkı değil verilerin 1 dakika sonrasına ait olabileceği hususudur. Fiziksel olarak sapma sadece 2 metre olarak tespit edilmiştir.”
Daraltılmış baz çalışmasının ilk defa yapıldığına yönelik iddialara ilişkin de “Daraltılmış baz çalışmasının ilk defa yapıldığı iddia edilmektedir. Oysa benzer dosyalarda yapılan çalışmalar da hükme esas alınmıştır. Örneğin; Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık Ercan Kurt dosyasında 11 yıl sonra yakalanan sanık hakkında 29 Nisan 2009 tarihli baz çalışması raporu hükme esas alınmış ve istinaf onayından geçmiştir” denildi.
‘SALİM GÜRAN KENDİNİ CİNAYETTEN AYIKLAMAYA ÇALIŞTI’
Salim Güran’ın, telefonundaki ses kayıtlarının bir kısmını tutup, bir kısmını ise silmesi üzerine Güran’ın “Ben zaten önceden de sürekli kayıtları silerim, kimini silmem, kimini silerim, olay tarihi ve sonrasındaki kayıtların bazılarını silmem de normaldir” ifadesinin inandırıcılık kazandırmak için ifade edildiği belirtilen savunmada baro, “Bazı ses kayıtlarını silmemesindeki temel amaç ise kendi lehine olacak ses kayıtları ile kendisi lehine bir sonuç yaratma gayesidir. Yine silinmeyen görüşmelerin bazılarının karakol ile yapılan görüşme olması bazılarının ise Narin’i arayan kişilerin nereye bakacağı konusunda yönlendirmeler içermesi nedeniyle yine kendisinin olayla bağlantılı olmadığını ve yeğenini aramak ve bulmak için büyük bir çaba içinde olduğunu kanıtlamaya yönelik delil elde etme, yaratma amacı taşıdığı görülmektedir” denildi.
WHATSAPP’TAKİ NARİN GÜRAN GRUBU
Baro, savunmanın devamında, “Salim Güran ve Enes Güran’a ait WatsApp kayıtlarında görülen Narin Grubu yazışmaları, Salim Güran’a ait telefon kayıt raporunda Narin Grubu yazışmaları kısmen silinmiştir. Enes Güran’a ait telefonda ise tüm mesajlar 25 Ağustos 2024 tarihinde gözaltına alındığında telefonunda bulunmaktadır” derken, sanıkların çelişkili ifadelerine yönelik bölümde şunları kaydetti:
“Sanık Enes Güran 24.08.2024 ve 25.08.2024 tarihli ilk iki beyanında kardeşinin saat 16.30’da kaybolduğunu ve bu saat itibariyle kendisini aramaya başladığını kesin ve net bir şekilde beyan etmiştir. Ancak sonraki ifadelerinde olay örgüsünü değiştirerek çok daha geç saatlerde Narin’in kaybolduğunu fark ettiklerini ve aramaya başladıklarını beyan etmeye başlamaktadır. 23.08.2024 Tarihli Jandarma Görüşme Tutanağında ‘Enes Güran ile yapılan görüşmede sağ gözünün altındaki morluk görülmesi üzerine morluğun nasıl oluştuğu sorulduğunda Narin Güran’ın kaybolması nedeniyle içerisine düştüğü ruhi bunalımdan kendi kendine zarar verdiğini beyan etmiştir. şeklindeki tespite yer verilmiştir. 25.08.2024 tarihli kolluk ifadesinde ‘Kız kardeşimi bulamayınca sinirden kendime birkaç defa yumruk attım, mısır tarlasını ararken mısır çöpü de değişmiş olabilir, gözaltımdaki morluğun sebebi bu olabilir, kız kardeşim Narin’i bulamadığım için kendime zarar vermek amacıyla kolumu ısırdım, bugün sabah yaptım” demiştir.
‘MÜTALAA DOĞRULTUSUNDA CEZALANDIRILMALARI GEREKİR’
Diyarbakır Barosu, bütün çelişkileri, raporları değerlendirten sonra, sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde olduklarını ve bu eyleme taraftar olmadıklarını gösterecek şekilde engelleyici bir irade ve davranış sergilemediklerini belirterek, “Kasten öldürme suçunun işlenmesinde suçun icrasını kolaylaştırma iradeleri yanında suçun işlenmesi sonrasında ki tutumları da göz önüne alındığında Narin Güran’ı boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri gözetilerek, mütalaa doğrultusunda sanıkların cezalandırılmasına karar verilmesini katılan taraf olarak talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
News
