05 Nisan 2024 Cuma
Seçimde son evre
“31 Mart yerel seçimler her ne bakımdan bakılırsa bakılsın son birkaç yılın en farklı, en beklenmedik bir seçim sonucuyla sonuçlandığını söyleyebiliriz. Hiç Kuşkusuz bu seçimin dinamiği çok farklıydı Ve bunlardan biri Türkiye’nin seçim haritasında ki renkleri değiştirdi, ikincisi kaleler yıkıldı ve birkaç siyasi partiyi de maziye uğradığını söyleyebiliriz. Bu Partileri isimlendirme gereğinde bulunmadım, çünkü sizin de hangileri olduğunu tahmin etmekte, zorlanmayacağınızı düşünüyorum.
Hiç kuşkusuz tarihe damga vuran bir seçim oldu. Ve şimdi de gelelim yeniden refah partisi için adeta küllerinden yeniden doğuşuna Yeniden Refah Partisi 2024 yerel seçimlerinde ise büyükşehir belediyelerinden 1, il belediyelerinden 1, ilçe belediyelerinden 39 ve belde belediyelerinden 19 olmak üzere toplamda 60 belediye başkanlığı kazandı. Tabi en önemlisi de Akp kalesi Şanlıurfa’ya bayrağını dikerek aldı.
Bu seçimin diğer galibi ise CHP oldu
CHP, 2024 yerel seçimlerinde ise büyükşehir belediyelerinden 14, il belediyelerinden 21, ilçe belediyelerinden 337 ve belde belediyelerinden 48 olmak üzere toplamda 420 belediye başkanlığı kazandı. Gelelim DEM Partiye o da yeni parti ismi ile ve stratejik bir yapı sergileyerek 3 büyükşehir, 10 il, 65 ilçe ve 7 belde kazanarak toplamda 82 belediyeyi kazanmayı başararak bu seçimin kazananı oldu. Maalesef ki diğer partiler için söylediklerimizi AK Parti için söyleyemeyeceğiz AK Parti, geçmişte 2019’da 535 belediye kazanırken 2024’ye bu sayı 356’ya kadar düşürerek büyük bir kayıpla seçimi sonuçlandırdı. Başta dediğim gibi Kuşkusuz bu seçimin dinamiği çok farklıydı ve tüm dengeleri değiştiren bir seçim sonucuyla sonuçlandı. Tabi ki en önemlisi de bu sonuçların milletimiz ve ülkemiz açısından faydalı olmasıdır. Bizim için A ve B partinin kazanması önemli değil önemli olan, herkesin eşit haklar sahip olduğu, gelir dağılımın eşit şartlarda paylaşıldığı bir yönetim sistemiyle yönetilmesi. Elbetteki bir de torpillerin, adam kayırmaların, yolsuzlukların yapılmadığı adalet ve demokrasinin hakim olduğu bir yönetim şekliyle yönetilmesini etmeni ederek; Şanlıurfa Büyükşehir belediyesi görevini devralan Mehmet Kasım Gülpınar ve Karaköprü belediyesini devralan Nihat Çiftçiye görevlerinde başarılar diler, umarız bu isteklerimizi dikkate alarak, tüm Şanlıurfa halkını da memnun etmiş olurlar.
Sevgiyle kalın.
Mehmet Şimşek: “Emeklilere Bayram ikramiyesi nedir? Böyle bir şey dünyanın neresinde görülmüş”
Haklısın Sn. Bakan Şimşek!!!
Dünyanın neresinde seçildiği gün emeklilik hakkına kavuşan milletvekili görülmüş!
Dünyanın neresinde bedava 12 implant hakkı olan milletvekili görülmüş?
Dünyanın neresinde asgari ücretin 15 katı maaş alan milletvekili görülmüş?
Dünyanın neresinde sülalesi ile birlikte 5 yıldızlı sağlık hizmetini devlete kitleyen milletvekili görülmüş?
Dünyanın neresinde öğrencinin tostu 80 liraya yediği halde milletvekilinin dana çökertme eti 55 liraya zıkkımlandığı görülmüş?
#emekliler
Britanya imparatorluğunun varoluş hikayesini irdelerken, Yakın tarihle ilgili inanılmaz bir bilgiyle karşılaştım.
Bu bilgi şu ana kadar,
Neden Türkiye’de bilinmez diye de içten içe hayıflandım!…
Sonra da bu bilgiyi,
15 yıldır tanıdığım BBC çalışanı arkadaşıma,
Kraliyet sarayı tarih direktörüne teyit ettirdim…
*
Yıl 1936.
İngiltere Kralı VIII Edward,
Türkiye’ye geliyor…
ATATÜRK tarafından ağırlanıp, uğurlanıyor…
Kral,
Londra’ya dönünce,
Kraliyet sarayında “tarihçilere ve düşünürlere” sekiz saat süren bir yemek veriyor…
Düşünür ve tarihçiler Kral’a,
“Bize Mustafa Kemal Atatürk’ü” anlatın diyorlar…
Kral anlatıyor,
Herkes düşüncelerini sıralıyor…
Son sözü,
Freud alıyor…
*
Sigmund Freud,
Psikanaliz biliminin kurucusu dünyaca ünlü nörolog ve psikolog…
Freud,
Aşk’ı tarif ederken “Aşk cinselliği içerir “ diyen düşünür…
Aynı Freud,1939 yılında ölmeden bir yıl önce “aşkın tarifinde yanıldığını itiraf” ediyor…
Sebeb ise,
Bir KARGA !…
Hasta yatağında yatarken,
Kırık penceresinden gagasında bir adet cevizle içeri karga giriyor…
Cevizi Freud’un baş ucuna bırakıp pencerede yarım saat melul melul Freud’u seyredip uçuyor…
İşte o an Freud,
Aşk cinsellikten öte bir duyguymuş diyor…
*
BURASI ÇOK ÖNEMLİ ?…
Freud,
Yemekte son sözlerini,
ATATÜRK için sıralıyor?…
Hangi dilden,
Hangi dinden,
Hangi topraktan olursan ol,
ATATÜRK’ü “sevmemek” mümkün mü ?
“Aşk,
Duygular ötesi bir sanatsa,
ATATÜRK’te bir insanlık sanatçısıdır” diyor…
Kral,
Neden böyle kesin ve keskin düşünüyorsun diyor ?
Freud,
ATATÜRK esir aldığı komutanlara insanca davrandı…
Esir aldığı bayrakları çiğnemedi, çiğnetmedi…
Esir aldığı halklara saygı duydu…
O,
Sadece toprağını korudu …
Ülkesini ve milletini sevdi, onlar için savaştı…
Tüm insanlığa,
Mazlum milletlere örnek oldu…
Emperyalizme dur dedi…
Çağdaş düzeni kurdu…
Özgürlükleri,
İnançların serbestliğini,
Kadınlara seçme seçilme hakkını,
Bilimi,
Doğanın korunmasını,
Sanatı ön plana çıkardı…
Daha ne yapsaydı,
Biz evrensel bilim insanlarına ?…
Freud,
Böyle sıralıyor düşüncelerini…
*
Şimdi gel de,
ATATÜRK’ü sevme?
Hangi hakla,
Hangi vicdana dayanarak sevmeyeceksin be kardeşim?!
Hele de,
Yüz yıl geriye yüz tutmuş bugünün zihniyetine karşı !…
Türk kanı,
Müslüman kanı taşımayan…
Ama,
İnsanlık kanı taşıyan Freud’a gel de hak verme ?!
Tesbit ettiğim,
Teyit ettirdiğim bu bilgi,
Bu yazım…
Mevcut tarihçilerimize,
Bilim insanlarımıza,
Siyasetçilerimize,
Sanatçılarımıza,
Tüm halkımıza…
Kısaca,
ATATÜRK’ün ekmeğini yiyen herkese selam olsun !….
İsmet Orhan
17 Mart 2022
Prof. Dr. Yavuz Kaya diyor ki:
Bir kez daha düşünün, Bu ülkede;
-Neden ağır bir ekonomik yıkım yaratıldı?
-Neden varlıklarımız satıldı?
-Neden altın rezervimize kadar ihtiyat akçemiz harcandı?
-Neden inanılmaz bir dış borç yaratıldı?
-Neden Londra mahkemeleri yetkili kılındı?
-Neden maliyetinin çok üzerinde alt yapı çalışmaları yapıldı,30 yıllık garantiler verildi hemde enflasyona indeksli kur ile?
-Neden Atatürk ismi silinmeye çalışılıyor?
-Neden T.C. tabelası kaldırıldı?
-Neden sınır güvenliği yok ve vasıfsız milyonlarca sığınmacı ülkeye dolduruldu?
-Neden bir demografik bozulma yaratıldı?!
-Neden devlet kurumları yok edildi?
-Neden kuvvetler ayrılığı kaldırıldı?
-Neden denge-denetleme mekanizmaları kaldırıldı?
-Neden vergilerimizin akibetinin hesabı verilmiyor?
-Neden Milli Güvenlik Güçleri sistemi değiştirildi?
-Neden askeri okullar ve askeri hastaneler kaldırıldı?
-Neden bazı savunma sanayi kuruluşları satıldı ve üretim yapamaz hale getirildi?
-Neden ülkenin telekomünikasyonu satıldı?
-Neden eğitim sistemi laik sistem dışına çıkarıldı?
-Neden orta ekonomik sınıf yok edildi?
-Neden üniversitelerin kalitesi düşürüldü?
-Neden sağlık sistemi kötü?
-Neden anayasa hükümlerine uyulmuyor?
-Neden uyuşturucu ve mafyanın merkezi olduk?
-Neden bağlı olduğumuz AİHM kararları uygulanmıyor?
-Neden tarikat ve cemaatler holdingleşip devlete yerleştirildi?
-Neden ortak akıl devre dışı bırakıldı?
-Neden yetişmiş insan gücümüzü kaybediyoruz?!
-Neden üretim ekonomisinden vazgeçildi?
-Neden kendimize yeten tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı olduk?
-Neden bu kadar çok gaz, petrol nadir element kaynakları keşfedilirken (!) enerjide dışa bağımlılık arttı?
-Neden yıllar öncesinden bir varlık fonu oluşturuldu ve sorgulanamaz kılındı?! Yıllar öncesinden!…
-Neden Biden ile başbaşa yapılan görüşmeye dış işleri bürokratları alınmadı ve arkasından sınırlarda açık kapı politikası ile genç erkek Afgan, Paki ve diğerleri akın akın ülkeye girmeye başladı?
Tek cevap: Emperyalist BOP projesi işliyor?
Prof. Dr. Yavuz Kaya
Değerli hemşerilerim.
Şanlurfa milletvekillerine belediye başkanlarına sivil toplum önderlerine mesaj çekerek veya bizzat arayarak konuyu iletmemize rağmen Urfa.izmir, İzmir urfa uçak seferlerinden maalesef hala olumlu olumsuz bir netice alamadık.
550 iken sayıları 600 e çıkarılan ve ücretleri 230 bine kadar artırılan millet vekilleri millet için memleket olarak ne yaparlar bilemiyoruz. Ancak biliyoruz Ki, eski parlamenter sistemde bir milletvekilinin bir ağırlığı bir yaptırım gücü vardı.
Şimdi parmak kaldır, parmak indir den başka bir iş yaptıklarını göremiyoruz.
Osmanlı ve Selçuklu döneminde bile ve 90 sene süren cumhuriyet döneminde sadrazam yani başbakan çok önemli bir konuma sahipti ve milletvekili sayesinde
Bakanlara ve başbakana ulaşmak çok kolay oluyordu.
Bizzat şahit olduğum bir toplantıda vatandaşın dertlerini dinleyen bir millet vekili gecenin 2 sinde sağlık bakanını arayıp bir sorunu dile getirmişti. Çünkü o millet vekili gücünü halktan milletten alıyordu. Tarih boyunca nice sadrazamlar kelle koltukta görev yaptılar ve yeri geldi kelle verdiler.
Bütün yetkilerin bir kişide toplandığı başkanlık sisteminde ise siyasiler millet yerine, tek adama veya onun yakınlarına yaklaşarak yanaşarak ancak iş yapmaları isteniyor . Bu mümkün olabilirmi? Veya ne kadar olabilirse
Anlaşıldığı gibi bu başkanlık ve tek adam rejimi demokrasiye uyğun değil.
600 milletvekillerine
de boşuna para verip kendimizi kandırmayalım. Onlar aday olmak için, tek adama aracılarla şirin görünmenin yollarını arayarak bulmaya çalışacaklar. aday olanlar seçilenler tek adamın sayesinde olduğu için onlarda yüzlerini halk yerine millet yerine tek adama döndürmek zorundalar.
Bizlerde umutla beklemeye devam edeceğiz.
Sayğılarımla