14 Eylül 2020 Pazartesi
Türkiye, yaklaşık 3 aydır Covid-19 salgınıyla mücadele ediyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında okullar, camiler kapatıldı…
Türkiye, yaklaşık 3 aydır Covid-19 salgınıyla mücadele ediyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında okullar, camiler kapatıldı. Kafeterya, sinema salonu, lokanta, kahvehane ve AVM’ler kapatıldı. Spor tesisleri kapatılarak, tüm ligler durduruldu. Parklardaki banklar kaldırıldı, düğün dernek işleri yasaklandı. Maske takma ve sosyal mesafe kuralı getirildi. 65 yaş üzeri ve 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı geldi. İçişleri Bakanlığından gönderilen ek genelgeyle, hafta sonları önce 2 gün, sonra 4 gün sokağa çıkma yasağı getirildi.
Tüm alınan bu tedbirler halkın sağlığını korumak içindi. Devlet, Koronavirüsü ciddiye alarak tüm gücüyle virüsle mücadele ediyordu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bugüne kadar hiçbir Sağlık Bakanının çalışmadığı kadar çalıştı. Devlet, mücadele ederken halk ne yapıyor?
Halk, Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan önlemlere uyuyor mu? Devletin, virüsle yaptığı mücadeleye gereken desteği veriyor mu? Halk derken, memur, işçi, çiftçi, emekli, esnaf, işadamı, nakliyeci, öğrenci, öğretmen, siyasetçi, kısaca bu ülkede yaşayan herkes. Bu ülkede yaşayan herkes, Koronavirüs tedbirlerine uyuyor mu?
Tüm ülkeyi bilemem, ama benim yaşadığım Şanlıurfa’da Koronavirüs tedbirlerine yeteri kadar uyulmuyor. Herkes kafasına göre takılıp, tedbirini kendince alıyor. Bu bölgede hacısı hocası, işçisi çiftçisi, esnafı fabrikatörü, kısaca kimse Koronavirüsten korkmuyor. Çay ocakları ilk genelgeyle kapatıldı. Daha sonra ekmek kavgası öne sürülerek yapılan bir takım baskılar sonunda ek bir kararla çay ocaklarında oturma olmamak şartıyla çay ocakları açıldı. Çay ocaklarında oturma yoktu, fakat ayakta dikilme vardı. Bu dikilme, sosyal mesafe kuralına ve koronavirüs tedbirlerine karşı bir dikilmeydi. Fırınlarda sosyal mesafe kuralı, maske ve eldiven şartı vardı. Peki bunlara uyuldu mu? Bir müddet daha sonra uyulmadı. Fırın tezgahından aldığı ekmekleri eldiven takmadan poşete koyup, müşterisine veren mi desen, o müşteride hiç ses çıkarmadan, ekmekleri alıp gitti mi desem. Otobüse binerken maskeyi takıp, bindikten sonra maskeyi çıkaran mı desem. Büyükşehir Belediyesi ve Belsan’a büyük görev düşüyor. Daha bugün sabah otobüse maskesi çenesinde giren oldu. Uyarıyorsun başına dert alıyorsun. İşte bu noktada şoförler araca bindirmemeli. Çok duyarlı olan şoförlerimiz var. Hele özellikle de 73/A hattında iki şoför vardır, maskesiz bindirmiyor. Vali Abdullah Erin, açıklama yaparak alınan bütün tedbirlerin boşa çıktığını söylüyor. Haklıdır. Emek verildi ama emek bir haftada yok edildi. Şanlıurfa’da ölüm sayısı artıyor amla kimse dinlemiyor.
Pazaryerindeki durumda aynı fırın örneğindeki gibi. Pazar esnafı zabıta kontrole geldiğinde maskesini ve eldivenini takıyor. Zabıta gidince maskesini ve eldivenini çıkartıp, çıplak elle satışına devam ediyor. Koronavirüs, zabıtaları görünce pazaryerinden kaçıyor. Eskiden Zabıtaları görünce işportacılar kaçardı, şimdilerde koronavirüs de zabıtalardan kaçıyor. Gross marketler ve Ulusal marketler de Koronavirüs tedbirlerine uymuyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında marketlere getirilen metrekare büyüklüğüne göre müşteri sayısı ve sosyal mesafe uygulamasına, büyük marketler dikkat etmiyor. Alış veriş esnasında marketlerin içi karınca yuvası gibi. Vatandaş kavanoz kapağı almak için market açılmadan kapısında bekliyor. Pazarda adamın biri iki eliyle meyvenin içerisine girmiş meyve seçiyor, yanına yaklaştığım zaman “Hocam sosyal mesafeye dikkat edelim” diye beni uyarıyor. Kardeşim zaten iki elinle sebzenin, meyvenin içerisine girmişsin.
Normalleşme adımları sonrası vaka sayılarının belli bir bantta takılıp kalması, sokağa çıkma yasağını yeniden gündeme getirdi. Bilim Kurulu üyelerinin bu yöndeki talebine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da sıcak bakıyor.
Türkiye genelinde 1 Haziran’dan itibaren uygulamaya konulan ‘normalleşme’ adımlarının vaka sayılarına etkisinin bu hafta ortasına kadar alınması öngörülmüştü. Önceki gün yapılan Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu toplantısında da, açılımların etkisi masaya yatırıldı. Birçok sınırlamanın kaldırılmasıyla birlikte tüm Türkiye’de yaşanan yoğunluğun vaka tablosunda olumsuz değişime yol açmadığı savunulurken, vaka sayılarının belli bir bantta takılıp kaldığına dikkat çekildi.
Bunca zaman emek verildi. Şimdi peki ne olacak. Yine eski yasaklı günlere mi döneceğiz. Lütfen Urfalılar lütfen. Biraz sabır biraz kurallara uyalım. Yoksa durum hiç de iç açıcı değil.
Kalın hepiniz sağlıcakla…