07 Kasım 2024 Perşembe
“Hayat ve yaşam üçgenimiz arasında ilerlerken hayatımıza giren insanları ve yeni tanıdığımız insanların Acaba hayatımda iz bırakacak mı diye düşünürüm; yoksa öylesine gelip geçici biri mi olacaklar? En başından beri yalnızız aslında. Sadece hayatımızın belli bir yöne akmasında rol oynuyor o insanlar. Ama belirleyici olan bizleriz. Yaptığımız seçimler, aldığımız kararlar, pişman olduğumuz anlar, keşke dediğimiz zamanlar… Hepsinde başrol biziz. Psikolojik olarak kendimize yön veriyor yada toplumun verdiği düşüncenin etkisinde kalarak, kendimize yönlendiriyoruz. Düşünmeden, toplumun çoğu ne yapmışsa biz de doğru olan o hissiyatına kapılıp bu şekilde hareket ediyoruz. Sanki asıl önemli olan bizim neleri başarmak istediğimiz değil de, içinde bulunduğumuz toplumun bizden istedikleri. İçler acısı olansa, toplumdaki bireylerin çoğu bu şekilde yaşamlarını sürdürüyor. Tabi buna yaşamak denirse… Bence istenmeyen bir yaşamı sürdürmeye ömür doldurmak denmeli. Çünkü eğer hayallerimizi gerçekleştiremiyorsak, istediklerimize ulaşabilecekken engelleri aşmaya korkuyorsak o yaşamın ömür doldurmaktan başka hiçbir farkı kalmaz.
Filmin son sahnesi hep aynı yalnız doğuyoruz ve yalnız ölüyoruz. Senaryo aynı değişen tek şey oyuncular ve mekân. Ne var ki hayatımıza sonradan dahil olmuş insanlar bizden daha çok söz sahibi. Toplumun belli töreleri, örf ve adetleri var ve eğer bunlara göre hareket etmezsek bu sefer de ne yazık ki toplumdan dışlanıyoruz. Belki de bu yüzden kendi seçimlerimizi yapmaktan korkuyoruz. Çünkü kendi seçimimiz olduğu için eğer hata yaparsak toplumu suçlayamayacağız ve toplumdan dışlanmış bir birey olacağız. Buda yeni yalnız kalacağımız korkusuna kapılmamıza neden olacak.
Fakat hayatta bazı şeyleri gözden çıkarmamız gerekir. Belli seçimler yaparız ve bu seçimlerde el altında bir şey tutamayız, risk almaktan başka şansımız yoktur. İşte bu anlarda kendimize fazlasıyla güvenmemiz gerekir. Kendimizi ne kadar tanımışız, kendimizle ne kadar barışığız böyle zamanlarda ortaya çıkar. Sonuçta bu bizim hayatımız ve istediklerimize ulaşmanın çabasında olmalıyız. Amacımızı gerçekleştirmeli, ömür doldurmaktan fazlasını yapıp o filmin baş-rolünü oynayıp, senaryoyu senariste değil kendimiz yazmalıyız. Kendi hayatımızı başkaları yada toplumun sağduyusuna bırakmadan, kendimiz için yaşamalı, kendi yararımıza göre ve kendi isteklerimize göre hayatımızı şekillendirmeliyiz.
Sevgiyle kalın.’’