07 Kasım 2024 Perşembe
Kadın cinayetleri Türkiye’nin gündeminden düşmüyor. Gün geçmiyor ki yine bir kadın cinayetiyle uyanıyoruz. Herkesin olaylara bakış açısı ise farklılık gösterirken, kimisi siyasi, ekonomik, etik ya da psikolojik bir bakış açısında tartışıyor. Kimileri de kadın cinayetlerinin nedeninin şiddet içeren diziler olduğunu dile getiriyor. Zira yerli dizilerde kadına şiddet uygulandığı sahneler çok ve bunların günden güne azalması gerektiği yerde giderek artıyor. Bir yandan kadınların dünyanın farklı farklı noktalarda yaşanan şiddetlerin kamuoyuna yansıması nedeniyle dizilere konu olurken, diğer taraftan da insanları şiddete meyil etiği konusunda tartışma yaratmakta. Cinayet sebepleri olarak ise tartışma, kıskançlık ve aldatma şüphesi ön plana çıkmaktadır. Dikkate alınması gereken diğer konular ise eğitim düzeyinin düşük olması, ekonomik sıkıntılar yanlış ilişkiler ve ataerkil toplum özelliğinin kadın cinayetlerinde aile içinde yaşanın aile içi şiddet önemli risk faktörleri olduğu da söylenebilir.
Türkiye’de kadına yönelik aile içi şiddetin ve şiddetin en uç noktası olan kadın cinayetlerinin gün geçtikçe arttığı görülmektedir. Bu açıdan, kadına yönelik aile içi şiddet karşısında gerekli önlemlerin alınması ve kadın cinayetlerinin durdurulması adına, kadın cinayetlerindeki fail ve maktullerin belirli özelliklerinin saptanması amaçlanmıştır. Ancak yapılan Çalışmada, şiddetten ölen kadınlar için dijital anıt kapsamında oluşturulmuş bir internet sitesinde arşivleri arasında gerçekleşen kadın cinayetleri incelenmiştir. 335 kadın maktul ve 318 erkek failin sosyodemografik bilgileri, faillerin geçmiş suç öyküleri ve psikiyatrik bozukluklarına dair bilgiler ile işlenen cinayete dair bilgiler tespit edilmiştir. Kadın cinayetlerinde faillerin büyük bir kısmının kadının partneri olduğu, fail ve maktullerin çoğunlukla 50 yaşın altında oldukları ve vasıfsız işte çalıştıkları görülmüştür. Cinayet sebebi olarak tartışma, kıskançlık ve aldatma şüphesi ön plana çıkmıştır.
Bu çalışma sonucunda eğitim düzeyinin düşük olması, ekonomik sıkıntılar ve ataerkil toplum özelliğinin kadın cinayetlerinde önemli risk faktörleri olduğu görülmüştür. Bu risk faktörlerini belirlemenin, gün geçtikçe artan kadın cinayetlerini önlemede önemli olduğu söylenebilir. Cinsiyet ayrımı olmadan, Şiddetin her türlüsü asla kabul edilir bir şey değil! Hele ki kadınlar yönelik yapılan fiziki, psikolojik ve maalesef ki çoğu zaman ölümle sonuçlanan cinayetler kadınların mağduriyetini bir kes daha ön plana gelmektedir. Bu şiddetlerin önüne ne zaman geçilecek bilemiyorum ama biran önce geçilirse en azında şiddet altında olan kadınların hayatları kurtulabilir ve onlara daha özgür bir yaşam ortamı sağlanabilir. Susarak yâda sineye çekerek, görmezden gelerek maktul ve suçlulara caydırıcı cezalar vermeyerek şiddetin önüne geçemeyiz. Ancak bu konuda yeni yaptırımlar ve caydırıcı cezalar verilirse durdurulur hale gelebilir. Bende tüm kadınların yerine bir kes daha, (susmuyoruz korkmuyoruz ve itaat etmiyoruz diyerek yazımı noktalıyorum.)
Sevgiyle kalın