07 Kasım 2024 Perşembe
Hayatın kısacık olduğu bu üç günlük dünyada, boş hevesler, boş insanlar ve hiç sorun olmayacak kadar küçük şeyleri kafamızda büyütüp dev bir dağa dönüştürüp sorun haline getirdiğimiz bu yalan dünyada sayılı gün ve alıp verdiğimiz nefeslerin sayılı olduğunu bilerek yaşadığımızı unutuyoruz. Her seferinde kendimize nasihat edip ama bir türlü yaptığımız nasihatlere uymadığımız da acı bir gerçek. Hep söylüyor ama hiç uygulamıyoruz buda ayrı bir acı gerçek. Ne zaman anlarız ne zaman farkına varırız hiç bilmiyorum ama en azında arada bir de olsa silkelenip bu dünyanın geçici olduğunu hatırlayalım. Dünya boş hayat geçici, mutlu olun güzel yaşayın ve hiçbir şeyi kafanıza takmayın. Eğer bu dünyada kalıcı olsaydık mezarlık diye bir yer olmazdı.!
En çokta hayatın geçici olduğu bu dünyada ihmal etiğimiz bir başka konu da birbirimizi kırıyor kaybediyor olmamız ve yeterince birbirimize değer vermiyor olmamız. Bazen de bu durumun aksine hak etiğinden fazla değer veriyor ve bu değeri yanlış kişilere ve yanlış zamanda kullanıyoruz. Bu da hayatımızda kalp kırıklarına, güvensizliğe neden oluyor. Ve ne yazık ki hayatımıza yeni giren insanlara da karşı olan güvensizlik, değer verme korkusu yaratıyor, bu da bizim sağlıklı ilişkiler kurmamıza ve sağlıklı iletişim kurmamıza engel oluyor. Öyle bir travma oluşuyor ki insanlar sevileceklerine inanmıyorlar geçmiş hayatlarında o kadar çok hırpalanmışlar ki gerçekten birilerinin onları geçekten sevilebileceklerine olan inançları kalmıyor. Bu beni gerçekten koşulsuz sevemez eğer seviyorsa bir sorun vardır diyor. Kendine olan güvenini bile zamanla yetirmiş oluyor.
Dolaysıyla kime değer verdiğimiz çok önemli ama her ne koşulda ne olursa olsun üç günlük dünyada olduğumuzu unutmadan yaşayalım. Öncelikle insanlara insan olduğu için, hiçbir menfaat gözetmeden değer verelim. Daha sonra da üç günlük dünyada kırmadan kırdırmadan, haksızlık etmeden ve her kesin kendi adalet muhasebesini sağladığı şekilde davranarak insanlara muamele edelim. Değerli okuyucularım belki bunları uygulamamız zor yapamayız dersiniz, yâda yaptığımızı sanıp aslında hiçbir şekilde bunlardan bir tanesini bile uygulamıyoruzdur. Veya oradan nasihat etmek kolay dersiniz siz kendiniz uyguluyor musun? Belki bu yazdıklarımı hepimiz çok iyi biliyor ama uygulamıyor olsak da arada bir hatırlamakta fayda gördüğüm için kaleme döktüm. Çoğu zaman bildiğimiz ama unuttuğumuz yada ihmal etiğimiz o kadar çok şey var ki en önemlisi insanlığımızı unuttuğumuz gerçeği. Öyle umarım ki tekrardan insanlığımızı ve hoşgörümüzü kazandığımız günlere geri dönmenin umuduyla, Sevgiyle kalın.