28 Aralık 2024 Cumartesi
Yeni Urfa Gazetesi köşe yazarlarından Mehmet Canbeyli, Suruç Devlet hastanesinde yolsuzluk iddialarını köşesine taşıdı. Yazar Canbeyli, Pandemi sürecinde büyük fedakarlıklar yapan sağlık personellerine mobing uygulandığını ve hastanede kimi kadroların yolsuzluğa karıştığını iddia etti.
Yazar Canbeyli’nin iddiasına göre kimi sağlık çalışanı hastaneye uğramadan maaş aldıkları gibi ayrıca 130 saat ek mesai ücretleri de aldılar. İddialarını uzun liste halinde sıralayan yazar, Hastane başhekimi Y.Y’nin ise “kendisine yoğun bakımda nöbet ve icap nöbetleri yazarak evinde oturarak haksız kazanç sağladı.” Şeklinde iddialarda bulundu.
İddialarda bulunan yazar, yazısının sonunda ise iddiaları ile ilgili ellerinde maaş bordroları, mesai bordroları, Valiliğe, Sağlık müdürlüğüne ve diğer kurumlara verilen dilekçeler bulunduğu notunu paylaştı.
İşte yazan Mehmet Canbeyli’nin o köşe yazısı.
İşte sağlık alanında işlerin sağlıklı gitmediğini, dost, ahbap ilişkisiyle işlerin yürütüldüğünü defalarca yazdık. Çoğu sağlıkçı dostumuz tespitleri ortaya koyduğumuz için yanımızda oldu. Bize doğru bilgi akışını sağladılar. Şahsımın, temsil ettiğimiz Kurumun (yeniurfa Gazetesinin) Sağlık müdürü Emre Hoca ile şahsi, direk veya endirek hiç işimiz olmadı.
Yüzyüze bile gelmişliğimiz olmadı.
Fakat sağlık alanında işlerin iyi gitmediğini, hantal yapının oraya çöreklendiğini görüyorduk.
Emre Hocada maalesef bunlara prim veriyordu.
Bakın bir Hastane Çalışanın anlatıklarına gelin beraber kulak verelim…
Enlerin olduğu Suruç Devlet Hastanesinde neler yaşanmış. Nasıl iddialar var.
Buyrun beraber okuyalım..
Suruç Devlet Hastanesi niye seçildi?
Niye merkezde evlerine yürüme mesafesinde olan hastaneler varken Suruç’a gidiş geliş; bu soruların cevabını ancak bu kişileri yakından tanıyan ve nasıl bir yapılanma içinde olduğunu bilenler verebilir.
Suruç’a yaklaşık üç yıl önce Uz. Dr. M. C. E. atanır, ondan kısa bir süre sonra Dr N.E. Hastaneye başhekim olarak atanır. Uzm. Dr. M. Cihan EKMEN ikili ilişkileri ve Genel sekterlikten kalma etkinliğini kullanarak çevreyle diyaloglarda ben buraya el koydum havası veriyordu. Çok geçmeden M.C. E.’in Genel Sekreterlik zamanında özel kalem müdürü sıfatı ile M. C. E.’in çantacısı olan Sağlık Memuru M.E.’nu da hastaneye geçici görev ile getirdiler. Hastanede rahat at koşturmak için mevcut hastane müdürü (İ.Ş) başka hastaneye yine müdür olarak gönderilir, sonra kendilerine yok demeyeceğini düşündükleri (N.K) getirilir. Bu müdür de yaptığı yolsuzlukları tasvip etmeyince (yani en belirginleri olan fazla mesai, Uz. Dr. M. C. E.’ne yazılan %20 fazla döner sermaye payları, 50 bin tl değerinde hastaneye alınan plastik çiçek alımındaki M.C. E.’in firmayı ayarlaması) onun görevi bırakması için yetkileri alınır ve baskı yapıldı.
Hastane müdürü NK istifaya zorlanır ve istifa eder yanında onla beraber gelen müdür yardımcısı MG’de gitmeye zorlanır ve MG de gider. Yine Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü ZK nında görevi bırakması sağlanır. Bu arada Sağlık Memuru M. E. geçici görev ile Suruç Devlet Hastanesine gelmiş olmasına rağmen etkin bir görev üstlenir. ZK, NK ve MG den boşalan koltuklara yenilerini bulmakta zorlanmaz. Sağlık Memuru M. E.’nun geldiği hastaneden beraber çalıştığı arkadaşları olan MÖ müdür yardımcılığına, ÇB de Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü ve C. A. da İdari ve Mali Hizmetler Müdürü olarak Suruç’a atanır. Sağlık Memuru Metin EROĞLU’nun yakın dostlarından C. A, NK’nın yerine ataması yapmıştır. Bu müdür çarklar daha sorunsuz çalışsın diye getirilen bir fügüran. Çünkü idari tecrübesi olmayan mali konularda bilgisi hiç olmayan bir şahsiyet. Sağlık Memuru M.E. odasının kapısına kalite koordinatörlüğü diye yazdırmış ancak kaliteyi takip eden, kalite işlerini yapan başka bir hemşiredir.
Burada bahsi geçen Uz. Dr. C. E. ve Sağlık Memuru M. E. bu kadar etkiliyse niye kendileri yapmıyor diye bir soru da sorulabilir, cevap çok basit bunlar hiç suya sabuna dokunmadan evlerinde bulamadığı konforla hastanede yaşıyorlar ve diğer bütün taşlar değişse de taşlarla oynayanlar değişmiyor. Kurulan bu çarklı sistemde ne koparsak kardır hesabı; Hastanenin arabasıyla evlerinden alınıp evlerine bırakılmalar, döner sermayeden fazla almak için verilen %20 ler (bu iki personel kadar hiç kimseye döner sermayeden o kadar % 20 verilmedi). Bazen %20 vermek için bir personelin hazırladığı bir slayt eğitimini öne sürdüler. Uz. Dr. M. C. E.’in verdiği eğitime katılamayan en az 30 kişiye hastaneden tutanak tutuldu (başka kişilerin eğitimi için böyle bir uygulama yok) ve savunma istendi. Çalışanlara toplu bir mobing yolu izlendi, göz dağı verildi. Çünkü onun eğitimine giremeyen kişi onun otoritesini tanımıyor gibi bakılıyordu….
Bu şahsiyetler sistemdeki taşları bu kadar rahat hareket ettiriyorken kimse onların aldığı haksız kazançlara karışamadı.
1- Devletin araç hizmet alımıyla kiraladığı araç, mesaiye gidiş gelişlerinde emirlerine verildi.
2- Döner sermayeden en fazla payı vermek için ellerinden gelen bütün imkanlar kullanıldı.
3- Sağlık memuru M. E. ve Uz. Dr. M. C. E. Hastaneye uğramadan her ay maaş ve döner sermaye ye ek olarak 130 saate yakın fazla mesai parası aldı.
4- Uzm. Dr Y. Y. Hastane başhekimi olmasına rağmen kendine de yoğun bakımda nöbet ve icap nöbetleri yazarak evinde oturarak haksız kazanç sağladı.
5- Bir laboratuvar hekimi olan Uzm. Dr. M. C. E. mesai saatlerinde bile laboratuvara uğramaz iken icap nöbetleri yazdırılarak fazla mesai parası aldı.
6- Sağlık memuru M. E’na acilde dosya kontrol yetkilisi diye bir görevlendirme çıkarılarak döner sermayesi özellikli birim üzerinden verildi. (kalite biriminde çalışan kimseye özellikli birim üzerinden döner sermaye verilmiyor bu arada). Ayrıca her ay nöbete gelmediği halde 120-130 saat fazla mesai yazıldı.
7- Bu yönetim yapısının içine başhekim yardımcısı olarak dahil olan Uzm Dr B. Ç. acil uzmanı olması sebebiyle acile uğramadan kendisine nöbetler, icaplar yazıldı hatta bazı günler acilde diğer bir Acil uzmanı nöbetçiyken bile kendisine icap nöbetleri yazıldı.
8- Bu kadar fazla para kazanma derdinde olan yönetim acilde 2 ay çalışmayan bir pratisyen doktora döner sermayesini ve maaşını tam yatırdı.
9- Mikrobiyoloji uzmanı Uzm. Dr. M.C. E. için yazılan nöbet, icap ve döner sermayeden yüzdelikler az gelmiş olacak ki, pandemi ödemesinden faydalansın diye kendisine yoğun bakım sorumlu hekimlik görevlendirmesi çıkartıldı ama kendisi hiç yoğun bakıma girmedi.
10- Kendi haksızlık, adaletsizliklerini kapatmak için personele Mikrobiyoloji uzmanı Dr. M.C. E.’in verdiği eğitimine katılmadığı için savunmalar istendi, personele toplu mobing uygulanarak personel korkutulmaya çalışıldı. (Mikrobiyoloji uzmanı Dr. M.C. E. aynı eğitimleri defalarca vermiştir.) çünki eğitim verdiği aylarda Mikrobiyoloji uzmanı Dr. M.C. E.’ döner sermayeden % 20 veriliyordu.
11- Haksız kazançlarından rahatsız olan ve dile getiren birim sorunlularına mobing yapıldı ya birimleri değiştirildi ya da sorumluluktan alındılar.
12- Personel Hizmetleri Başkanı Dr. N.E. Hastaneye gelerek gayrı resmi şekilde personelleri sorguya çekti ve birini Ceylanpınar devlet hastanesine, bir başkasını da Şanlıurfa E.A.H’ne hemen ertesi günde gönderdi.
13- Personel Hizmetleri Başkanı Dr. N. E. ve Uzm.Dr. M. C. E’nin talimatıyla personeli gönderdiğimiz yerde rahat bırakmayalım deyip Ceylanpınar Devlet Hastanesi Yönetimi aranarak bu gönderdiğimiz personel kesinlikle nöbette konulmayacak her gün Ceylanpınar’da olması sağlanacak deyip, Suruc Devlet Hastanesi’nden Ceylanpınar’a kadar talimatla mobing yapılmıştır.
14- Personel Hizmetleri Başkanı Dr. N. E. ve ağabeyleri bu personele bu kadar kızmış ise neden ifadeler yazılı bir şekilde alınmadı acaba ortaya çıkmasını istemedikleri bir şeyler mi var.
15- Personel Hizmetleri Başkanı Dr. N.E. ve Uzm.Dr.M. C. E.’nin biz var oldukça bu personeller bir daha Suruç Devlet hastanesine gelmeyecek deme gücünü bunlara kim veriyor veya hangi yapılar destekliyor ki devletin kurumunu kendilerine özel bölge olarak görüyorlar.
16- Acaba bir soruşturma olmamasına mı güveniyorlar? Ya da soruşturma olsa bile görevlendirilecek muhakkiki her şekilde ayarlarız düşüncesiyle mi bakıyorlar?
Konu Urfa sağlığı ve insanlarımız olunca kimseye prim vermemiz asla olmaz.
Bu konularla ilgili , maaş bordroları, mesaiyi bordroları ve Valiliğe, Sağlık müdürlüğüne ve diğer kurumlara verilen dilekçeler elimizde mevcut.
Yrıca Emre Hoca tayin çıkar çıkmaz, sosyal medya hesabını değiştirdi.
Daha önce @sağlik_mudur_63 olan hesabını @Emre_Erkuş45 olarak değiştirdi.
Bu hız Emre Hoca 10 yıldan fazla bu şehirde Ekmek yedin…
Gerektiğinde bunları da okuyucularımızın takdirine sunarız.