Eşit İşe Eşit Ücret Talebi İçin Asistan Hekimler Eylemdeydi
12 Ağustos 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan “Ek Ödeme Yönetmeliği”nin Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışan asistan hekimleri kapsarken, üniversite hastanelerinde çalışan asistan hekimleri kapsamamasını protesto etmek ve kapsam içine alınma taleplerini Sağlık Bakanlığı’na duyurmak için İstanbul Tabip Odası (İTO) Asistan ve Genç Uzman Hekim Komisyonu’nun çağrısıyla Asistan Hekimler bugün öğlen saatlerinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Eylemlere, her unvandan hekimler ve hekim olmayan sağlık çalışanlarının yanı sıra, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi ve Hekimsen üyeleri de destek verdi. Asistan Hekimler adına basın açıklamalarını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde İTO Asistan ve Genç Uzman Hekim Komisyonu üyesi Dr. Osman Demirci okurken, İstanbul Tıp Fakültesi’nde ise İTO Asistan ve Genç Uzman Hekim Komisyonu üyesi Dr. İlyas Kavak okudu.
Asistan hekimler yalnızca İstanbul’da değil Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi Türkiye’nin birçok şehrinde eşzamanlı eylemdeydiler.
Basın açıklamalarının ortak talebi “Eşit İşe, Eşit Ücret İstiyoruz” oldu.
İstanbul Tabip Odası olarak, asistan hekimlerin bu haklı mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu bildirir, bu eşitsizliğin giderilmesi için yetkilileri derhal düzenlemeye yapmaya davet ettiğimizi ilan ederiz.
Basın Açıklaması
Uzun süredir yürüttüğümüz mücadele sonrasında Sağlık Bakanlığı, ekonomik haklarımıza yönelik adım atmak zorunda kalmış; ancak düzenlemeler bizim taleplerimizi değil, yıllardır içinde bulunduğumu
sağlık krizine neden olan politikaların özü korunarak yapılmıştır. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının aylardır beklediği “Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği”, 12.08.2022 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanarak, 01.07.2022 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından, “Türkiye ’de doktor olmanın anlamı değişti.”, “Bir süredir bitkisel hayatta olan Performans Sistemi ’nin fişi çekildi.”, “Sağlık çalışanları için bir reform gerçekleştirildi. Biz buna Beyaz Reform diyoruz.” söylemleri ile kamuoyuna duyurulan Yönetmelik; “reform” olarak adlandırılabilecek bir yenilik getirmediği gibi, performans sistemini ortadan kaldırdığını da söylemek güçtür. Emeğimizin karşılığı olan güvenceli tek ödemeye yerine “temel ek ödeme” ile “teşvik ek ödemesi”nden oluşacak maaşa “ek ödeme” şeklinde ücretlerimiz düzenlenmiştir. Buna göre, “Temel ek ödeme”, sabit ödeme ile taban ödeme toplamından oluşmaktadır. Teşvik ek ödemesi olarak adlandırılan ödeme ise performansa dayalı ek ödemeden başkaca bir şey değildir. Yapılan Bu Düzenlemeler Öncekiler Gibi Branşlar, Hastaneler, Kadrolar Arası Ciddi Eşitsizlikler Yaratmaktadır.
Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği ile bahsettiğimiz ek ödemeler üzerinden bir gelir artışı sağlanmıştır ancak yapılan bu düzenlemeler öncekiler gibi branşlar, hastaneler, kadrolar arası ciddi eşitsizlikler yaratmaktadır. Yayınlanan yönetmelik, üniversitede çalışan hekimleri Yükseköğretim Kurumu’na bağlı oldukları gerekçesiyle kapsamamıştır. İtirazlarımız sonucunda Yükseköğretim Kurumu’nun da buna yönelik bir çalışma başlattığı ilan edilmiş fakat hala net bir tarih ilan edilmemiş, aylardır bekleyen bizlere yine belirsiz vaatler ve bekleme süreci reva görülmüştür. Mevcut durum sonucunda Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde çalışan hekimler ile üniversite hastanelerinde çalışan hekimler arasında, aynı işi yapmalarına rağmen, 2 kattan daha fazla gelir farkı oluşmuştur. Bu sorunun en kısa sürede çözülmemesi halinde Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda üniversitelerin tercih edilirliği düşeceğini ve şu an çalışmakta olan hekimlerin istifa edeceğini tahmin etmek zor değildir. Ayrıca getirilen yönetmelik, geleceğin sağlıkçılarını ve bilim insanlarını yetiştiren, tıp fakültesi eğitiminde önemli yeri olan temel tıp bilimleri alanlarında görev yapan öğretim üyeleri ve asistan hekimleri taban katsayısı üzerinden klinik branş hekimlerinden ayırıp “gelir getirmeyen hekimler” olarak dışlayarak onur kırıcı ve kabul edilemez bir durum oluşturmuştur. Performansı ortadan kaldırma iddiasıyla duyurulan yönetmelik gerek taban katsayı ayrımlarıyla gerekse belirsiz teşvik uygulamasıyla performans sistemini daha da derinleştirmiştir. Mevcut yönetmelik değişmezse hekimler önümüzdeki dönemde bilimsel araştırmayı, halk sağlığını, tıp eğitimini önceleyen bölümleri tercih etmeyecek; en çok teşvik kazanabileceği bölümleri tercih edecektir. Branşları ve hekimleri yarışa sokup kârlılık üzerinden ödeme yapan bu sistem yerine gerçek anlamıyla performansa dayalı olmayan bir sistem talep ediyoruz.
Yabancı Uyruklu Asistan Hekim Kadrolarında Çalışmakta
Sürekli görmezden gelinen, sesleri duyulmak istenmeyen yabancı uyruklu asistan hekim kadrolarında çalışmakta olan meslektaşlarımız bütün iyileştirilmelerden muaf tutulmakta, asgari ücretin altında bir maaş almakta, birçoğu sigortasız çalışmaktadır. Aylardır müjde şeklinde duyurulan iyileştirmelerin hayata geçirilmesi konusunda da hala tatmin edici uygulamalar yapılmamıştır. Etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmamış, güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları oluşturulmamış, özlük haklarımızda yeterli iyileştirmeler yapılmamıştır. Gelinen noktada; asistan hekimler olarak 36 saat mesaiye, beş dakikada hasta bakma dayatmasına, yoğun çalışma koşulları sebebiyle tıpta uzmanlık eğitimine ayrılan sürelerin yetersizliğine, sağlık çalışanlarına yönelik devam eden şiddete karşı ortak mücadele ederken hak ettiğimiz gelir talebimize cevap olduğunu iddia eden yeni yönetmelikle hekimlerin bölünme çabasına prim vermeyeceğimizi bildiririz. Yönetmelikle birlikte ek ödeme kapsamı dışında kalan üniversitelerin tıp ve diş hekimliği asistan, yan dal asistan ve uzman hekimleri olarak; ortaya çıkan adaletsizliğin ortadan kaldırılarak hepimiz için insanca yaşamamıza yetecek, güvencemize katkı sunacak gerçek ve emekliliğe yansıyan bir ücret artışı talebimizin takipçisi olacağımızı, bununla birlikte asgari ücretin altında ücretlerle çalışan yabancı uyruklu asistan hekim meslektaşlarımızın hakları da dâhil diğer bütün özlük haklarımızı alma yolunda mücadele edeceğimizi, 15 Eylül 2022 tarihine kadar tatmin edici düzenlemeler YÖK/SBA/yabancı uyruklu asistan hekim gibi ayrımlara gidilmeden uygulamaya geçirilmezse bu tarihten sonra Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakma eylemleri dâhil hak arayışlarımızı daha gür sesle yapacağımızı bildiririz.
Emeğimizin karşılığının emekliliğe yansıyan, güvenceli ve tek kalemde ödenmesini savunmakla beraber mevcut durumda eşitsizliğin oluşmaması adına; Üniversite bünyesinde görevli asistan hekimlerin ek ödemeden yararlanabilmesi için gerekli çalışmaların YÖK tarafından bir an önce yapılmasını bekliyoruz. Kamuoyuna ve yetkililere saygıyla duyulur (BSHA)