Tarihi bir karikatürde Bulgaristan’ın Osmanlı’dan bağımsızlığı
Bulgaristan’ın Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını ilan etmesinden bir gün önce yayımlanan karikatür, 1908 yılındaki durumu tüm açıklığıyla ortaya koyuyor.
Osmanlı Devleti’ne bağlı bir “Prenslik” (Emaret, Beylik) olan Bulgaristan, Avusturya’nın Bosna-Hersek’i ilhak etmesinden bir gün önce, 5 Ekim 1908 de bağımsızlığını ilan ediyordu. Bu tarihten bir gün önce, 4 Ekim 1908 tarihli “Le Perroquette” (Papağan) mizah dergisinde, konuyu irdeleyen bir karikatür yayımlanıyordu. Karikatürde, Bulgaristan’ın, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrıldığını ve bağımsız krallık olduğunu ilan etmeye hazırlandığı renkli resimlemeyle karikatürize ediliyordu.
Osmanlı devleti ile Bulgaristan karşı karşıya kapışmaya hazır gösteriliyor; her iki yanı İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya ve Rusya, sözde ayırmaya gayret ediyorlardı. Bu görüntü karşısında Yunanistan ise sevincinden yerinde duramıyordu.
Bulgaristan Prensliği, 1878 Berlin Antlaşması ile ortaya çıkmış ve özerklik kazanmıştı. Bu antlaşmadan sonra da Bulgarlar, “Büyük Bulgaristan” için Rusya’ya güveniyordu. Ancak, Doğu Rumeli olayı nedeniyle Bulgar-Rus ilişkileri bozulacaktı.
1887 Ağustos’unda Bulgaristan Prensliği’ne Alman hanedanına mensup 25 yaşındaki Ferdinand de Saxe-Coburg getirilir. Rusya karşıtlığına dayalı politika güden Ferdinand, II. Nikola’nın çar olmasından sonra, politikasını değiştirerek, Rusya’ya dayanma yoluna gitmek ister.
Otoriter bir yönetim sergileyen Ferdinand, “Böl ve yönet” (divide and rule) ile “Her insanın bir fiyatı vardır” ilkeleriyle hareket ediyordu. İlk ilke uyarınca, ülkede siyasi partilerin çoğalmasının yolunu açıyor ve siyasi liderleri birbirine karşı getirme yoluna gidiyordu. Ferdinand zamanında Bulgaristan’da “rüşvet” almış yürümüştü. Devlet memurlarını, üstü kapalı bir şekilde de olsa “cebinizi doldurunuz” diye özendiriyordu. Ferdinand, Bulgaristan’ın bağımsızlığını ve dolayısıyla kendisini çar, yani “kral” ilan etmeyi istiyordu. Ancak, Rusya’nın Japonya ile giriştiği savaşta yenilgiye uğraması ve 1905 ihtilali nedeniyle “Rusya politikası” gerçekleşmeyen Ferdinand, Avusturya’ya yöneldi. Avusturya da, Sırbistan’ın, Bosna-Hersek’i hedefleyen “Büyük Sırbistan” politikasına karşı, Bulgaristan’ı “denge” unsuru olarak görüyordu.
1908 yılı geldiğinde Avusturya, Ferdinand’ı, Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan etmeye yönlendiriyordu ki; Bulgaristan, Osmanlı’dan bağımsızlığını ilan eder ve kendisi de Bosna-Hersek’i Avusturya topraklarına katarsa Slav dünyasının tepki göstermeyeceğini düşünüyordu. Bu sırada Osmanlı-Bulgar ilişkileri de gerginlik içindeydi.
Bulgaristan’ın 5 Ekim 1908 de bağımsızlığını ilan etmesi işte bu atmosferde meydana geliyordu. Osmanlı Devleti, Bosna-Hersek’in ilhakının yanı sıra Bulgaristan’ın bağımsızlığını da tanımak istemedi. Devletlere gönderdiği notalarda bu hareketin Berlin Antlaşması hükümlerine karşı olduğu ve Bulgaristan’da hukuki düzenin tekrar kurulmasını sağlamak için bir milletler arası konferans toplanmasını istediyse de, kendisini pek dinleyen olmadı.